30 Eylül 2011 Cuma

Hüzün kovan kuşu

Sessiz ev kadar huzur veren bir şey yok bence.Yanında çay demliği ve sigaran.İs renkli beyaz perdelerin.O kadar mutluyuz ki.Annemin ördüğü renkli pikem bana sarılmış.Birbirimizi bırakamıyoruz.Ayaklarım ayaklarını özlediği için biraz üşüyor gibi.Ama halledebilirim.Yokluğunla baş etmek o kadar korkutucu değil.
-Hırkana gerek yok sevgilim,ben varım yanında çıkar onu.
Şimdi o kadar uzaklardasın ki kat kat kıyafetlerle geziyorum.Tir tir titriyorum.Göz yaşlarım soğuktan kurumuş yüzümü öylesine yakıyor ki 'Dayanamıyorum sensizliğe' dercesine üşüyorum...
-Sakın ağlama,gülmek en güzel sana yakışıyor sevgilim.
Anı kutumdan teker teker çıkartıyorum seni.Önce eski sen geliyor karşıma sımsıkı sarılıyorum.Ayaklarımı karnıma çekip duvarları izliyorum.Duvarlara anlatıyorum seni.Senin taklidini yapıyorlar benim sana 'N'olur gitme,dön' diye yalvardığımda nasıl sustuğunu öyle güzel oynuyorlar ki.Şaşırıyorum.
-Benim sana hissettiklerimi başka birine hissettiğim rüyalardan uyan sevgilim,kabus onlar.Bir tür kabus.Hiç gerçek olamayacak kabuslardan.
Ne güzel de inanmıştım! Öyle güzel inandım ki her an çıkıp gelecekmişsin gibi umutla bekliyorum seni.Elimde son kalan sigaram ve ben.
Geç kalma sevgilim.Üşüyorum,ağlıyorum ve kabuslarım artık her gece benimle.Gel de kov şunları.Doyasıya seveyim seni.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder